Turkish4D

Мечтаешь о Турбо-Стартере?
Готов выучить язык за 40 уроков?

СПЕЦИАЛЬНАЯ АКЦИЯ

Доступна удобная оплата по 2 урока.
Учи в своём ритме.
Заказывай уроки по мере необходимости.

Акция действует для языков:

* Кнопка покупки уроков расположена в конце 1-ого бесплатного урока

774. Sunumda Yapılması Gerekenler.

Я, честно, нахожусь в глубоком затруднении, потому что не знаю уже, чему вас учить. Мне кажется, вы уже всё знаете и умеете. Причем, давно. Вообще не понимаю, что вы тут всё еще делаете.)))

Поэтому... С одной стороны, начиная с этого момента, можете заказывать конкретные темы, которые вас интересуют. Или присылать вопросы (только посложнее, а то неинтересно). Прям честно пишите: "не получается то-то". Мне правда нужно знать, в какую сторону грести.
До недавнего времени у меня для этих целей была Галя, у которой стратегически вечно что-то не получалось. Но тут даже она заявила, что всё уже знает и может, и вопросов у нее не осталось... А тогда я попробовала допросить кошку, но и она сказала bırak beni, Allah aşkına. Ne varsa hepsini biliyorum. А я ей: "А ты песни записала?"... А она: "А ты мне айфон купила? На что их записывать?... Вот и я о том же. Поэтому могу только акапелла напеть. Пожалста: ölürüm sanaaa, ölürüm мяу zilli".

Во-вторых... Я вам буду показывать какие-то узкие темы сейчас, которые вам нужны будут только разве что если вы решите стать большим начальником в Турции. Простым смертным это даже и не надо. Кому не надо,- просто ознакомляетесь и закрываете. Кому надо,- мотаете на ус.

В-третьих... Кто считает, что уже всё, что ему надо, выучил,- свободен. Я серьёзно. Никого не держу. Идите дальше, спокойно живите. У меня теперь, я чувствую, будет задача прям - чтобы вы ушли. Сами. Потому что решили, что больше вам уже ничего не надо... До 1001 урока буду сидеть исключительно для того, чтобы дать вам время "самим решить", когда уйти. И, если к цифре 1001 не останется никого, то буду считать задачу выполненной.

Я в детстве обожала ездить в пионерский лагерь. И конец смены каждый раз - был великой трагедией. Автобусы с детьми останавливались в парке, родители всех встречают, а никто расходиться не хочет. Все дети стоят, обнявшись, и рыдают. И вожатые вместе с ними. Моя бабушка, которая меня ездила с дедушкой встречать, всегда боялась, что у него сейчас очередной инфаркт будет. Поэтому они никогда на это зрелище не смотрели. Они подходили к автобусу, забирали мой чемодан и говорили: "Наша машина припаркована вон там. Мы сидим и тебя ждём. Хоть час, хоть два... Приходи, когда будешь морально готова. Сколько времени тебе понадобится, столько и понадобится. Не спеши".
Я это ценила... Потому что на место мы прибывали в полдень, а отлепить нас друг от друга родителям часто удавалось только часам к шести вечера. Последней всегда уходила вожатая. А я уходила - предпоследней. То есть, фактически, я всегда ждала, пока разойдутся все.
Тогда не было соцсетей. Хоть мы и обменивались адресами, всем же письма каждый день писать не будешь... А многие - вообще, возможно, больше в этот лагерь не вернутся. Получается, что со многими - мы расставались навечно. Это сейчас уже такого понятия, как "расстаться навечно",- не существует. Вон, каждый день по Ватсаппу можно болтать сколько хочешь. А тогда... С каждым уходящим из твоей жизни другом часть тебя умирала же. Я прям помню то ощущение потери... пустоты... горя... Современным детям этого не объяснить... Но им и не надо этого знать. И нам всем так повезло, что из нашей жизни это понятие "расставания навечно" - исчезло... Интернет - величайшее изобретение человеческой цивилизации. Всю жизнь буду на этом настаивать. Того, кто его изобрёл, надо причислить к лику святых.
Ну и вот... Я тут - достою до 1001 урока. Но наши автобусы - уже приехали, родители за вами - пришли. И, когда будете морально готовы,- вам надо расходиться. Поняли?
Никто никого не гонит, но это неизбежный конец. До того, как стемнеет, и в парке станет темно и страшно,- вам надо разойтись.

В-четвёртых... Скрипт сделали?
Я, само собой, сделала. Но показывать его не собираюсь, пока не увижу хоть чей-нибудь из ваших сначала... А то вы у меня спишете всё)))).

Хорошо... Сегодняшняя тема: как правильно делать презентации... в Турции и "вообще".
Еще раз: кому не надо,- просто читает. ТОЛЬКО ЧИТАЙТЕ ЭТО ВСЛУХ, ПОЖАЛУЙСТА. Это важно... А кому надо,- читает как руководство к действию прям. Но тоже читает ВСЛУХ.

Sunumda Yapılması Gerekenler
İnsan hayatı, bir toplumun içinde mevcuttur. Bu toplumda her an insanlarla iletişim içindeyiz.
Konuşurken, yazarken, bakarken, velhasılı her zaman bir iletişimle, bir sunumla karşı karşıyayız.
Lokantayı seçerken bile garsonların servisine dikkat ederiz. Garsonun dış görünüşü, işteki ustalığı müşteriye karşı tavrı o lokantayı seçmemizde birinci derecede etkilidir. Yemekler çok güzel ve kaliteli olabilir; ancak onu sunan bunu gerektiği gibi sunmuyorsa yani kendisi bal; yüzü sirke satıyorsa, yemekler ne kadar kaliteli olsa da asla bir daha orayı tercih etmeyiz.
Öğretmenlerimiz derslerde cd, vcd, tepegöz, slayt, internet, bilgisayar gibi teknolojilerden yararlanırlarsa; dersi daha iyi sunmak için gayret ederlerse bizim dersi daha iyi anlamamızı sağlarlar.
Sonuç olarak hayatımızın her köşesinde karşılaştığımız sunum konusunu bilmek ve en etkili biçimde kullanmamız gerekir.
Bilgileri yenileyen, pekiştiren, hatırlatan, önemli noktaları öne çıkaran; bir çalışma sonucunu açıklayan; laboratuvar araştırmalarını sunan, anket sonuçlarını ifade eden; önemli olay ve olguları dile getirmek üzere yapılan konuşmalara sunum adı verilir.
Sunumda amaç; bilgileri yenileme, araştırma ve anket sonuçlarını değerlendirme, bilime katkıda bulunmadır. Sunumlarda dinleyici kitlesinin, konuya ilgi duyan kişilerden oluşur ve sunumda eldeki teknik imkânlardan yararlanmaya özen gösterilir.
Sunumdan önce yapılması gerekenler
Sunumu yapan kişinin sunumdan önce bazı noktalara dikkat etmesi gerekir.
  • Öncelikle bir konu seçilmelidir. Bu konu güncel olmalıdır.
  • Sunumun hazırlığında bol ve değişik kaynaktan yararlanmak faydalıdır.
  • Sunum yerinin daha önceden görülmesi gerekir.
  • Prova yapma, kullanacağı malzemelerin kontrolü sunumu yapan kişinin amacına ulaşmasında yararlı olacaktır.
Sunum sırasında yapılması gerekenler
  • Sunum esnasında ciddi, ağırbaşlı, temiz ve derli toplu görünüm önemlidir.
  • Sunum yapacak kişi konuşma anında ses tonuna, jest ve mimiklerine, sahneyi veya kürsüyü rahat kullanmaya özen göstermelidir.
  • Konuşmacının dinleyicilerle, başta bakışlar olmak üzere, vücut diliyle iletişim kurması daha etkili olur.
  • Konuşmacı ses ve kelimelerin doğru telaffuza özen göstermesi gerekir.
  • Sunumda, bilgisayar, cd, disket, projeksiyon cihazı, slayt makineleri, mikrofon gibi teknolojik araçlardan faydalanabiliriz.
  • Görsel malzemenin en az espri kadar konuşmanıza ilgi ve tat katacağını unutmamalıyız.
Görsel malzemenin kullanılış amacı nedir?
  • Dinleyicilerin verilen bilgileri iyi algılamaları için,
  • Fikirleri, kavramları vb. anlatırken zaman kazanmak için,
  • Yanlış anlamalardan kaçınmak için,
  • Fikirleri sağlamlaştırmak için,
  • Tat ve espri katmak için.
İyi hazırlanmış görsel malzemeyi, konuşmacı konuyla güzel ve uyumlu bir şekilde kullandığı zaman başarılı olur. Aksi durumlarda görsel araçlar dinleyicinin dikkatini dağıtabilir. Başka konuşmacı görsel malzeme kullanıyor diye değil, sizin konuşmanız görsel malzeme gerektiriyorsa kullanmalısınız.
Rakamlar, söylendiklerinde anlaşılmaları güç şeylerdir. Görsel olarak sergilendiklerinde daha kolay anlaşılır.
Konuşmada; %55 görüntü, %38 ses, %7 sözler etkili olduğuna göre buradan slaytın önemi daha iyi ortaya çıkar. Bu yüzden sunum esnasında, slaytlarda, konunun önemli yönlerini belirten özlü, açık ve etkili ifadeler yer almalıdır. Slayt metinlerini dinleyiciler dikkatle okurlar. Slaytlarla konuşma eş zamanlı olarak verilmelidir.
- Sunumda, gerektiğinde daha önce hazırlanmış bazı belgeler, grafikler ve şekiller kullanılabilir.
Malzemeleri bir başkası kullanacak ise konuşmacı ile malzemeleri kullanan kişi arasında uyum kaçınılmazdır.
- Sunumda gereksiz ayrıntılara girilmemesi gerekir.
Sunum sonrasında yapılması gerekenler
  • Sunum yapan konuşmacı sunumdan sonra dinleyicilerin soru sormalarına müsaade etmelidir.
  • Konuşmacı sorulan sorulara tartışmaya girmeden doyurucu, açık ve net cevaplar vermelidir.
İyi bir sunum için nelere dikkat etmeli?
1) Sunumdan önce kendinizi topluluğa kısaca tanıtın. Nerede okudunuz, nerede o işe başladınız, nasıl ilginizi çekti, vs vs. Bu toplulukla aranızda bir bağ kurulmasını sağlar, bir iletişim kanalı otomatik olarak açılır. Akademik hava koklamış kişilerce düzenlenen seminerlerde ekseriyetle bir oturum başkanı tayin edilir ve o sizi kısaca tanıtır ama böyle birisi yoksa siz gereğini yapın. İhmal etmeyin. Sunuma gelen herkes sizi tanıyor mu zannediyorsunuz? (20dk'dan kısa sunumlarda 1-2 cümleyi geçmeyin)
2) Sunumdan önce mutlaka ama mutlaka seyircili prova yapın! Kim oldukları önemli değil, sadece sizi dinlesinler kafi. Bu sayede konuya, slaytların sırasına ve ne kadar süre harcadığınıza hakim olursunuz.
Bir provadan sonra sunum performansınızın nasıl arttığına siz de şaşacaksınız.
3) Asla sunumda söyleyeceğiniz tüm lafları copy-paste edip perdeden bunları tek tek okumayın! Örnek bir slaytta sadece ana hatlar yazıyor olmalı. Slaytı metinle doldurup bir de bunları perdeye bakıp tek tek okuyarak kendinizi küçük düşürmeyin. Burada yabancı bir sitede kullanılan "sunum dosyanızı teleprompter gibi kullanmayın" lafını tekrar etmekte fayda var. Düşünün, zaten uzun olan bu blog mesajını alsam tek bir slayta kopyalayıp-yapıştırsam ve yüzümü perdeye çevirip kelime kelime bu metni okusam nasıl olurdu? Böyle bir hataya düşmeyin.
4) Sunuma kimler gelecek? Bilgi düzeyleri nedir? Sunum dozajını bu parametrelere göre ayarlayın, milleti uyutmayın, emeğinizi rezil etmeyin Yaptığınız işe büyük bir hevesle bağlı olduğunuzdan ne var ne yoksa sunmak istiyor olabilirsiniz, ama inanın dinleyiciler buna hazır olmayabilir ve aşırı doz geri tepebilir.
5) Görünüm çok önemli değil ama sırıtan bir şeyler giymemeye özen gösterin. Briyantinli saçlar, yakası bağrı açık altın kol düğmeli bir gömlek vs gibi felaketlerden kaçının, maça 2-0 yenik başlamayın. Sizi izleyenler kendini beğenen bir tip olduğunuzu sanmasın, antipati duymasın.
6) Slaytları numaralandırın, 21/45 gibi hem o anki slayt numarasını hem de toplam adeti gösterecek şekilde izleyicilere bilgi sunun. Böylelikle daha ne kadar sabretmeleri gerektiğini kestirebilsinler. Bu işlemi sunum yazılımları otomatik yapıyor, üşenmeyin.
7) Lütfen MS Office'in Ataç karakteri gibi komik clipartlar kullanmayın. Modaları çoktan geçti. Comic Sans gibi komik ötesi fontları da kullanmayın. Estetik eksiği olan grafik öğeleri sunumdan silin atın.
Yanar döner grafiklerden, aşırı sayfa animasyonlarından ise şiddetle kaçının. Arka plan rengine ve onun üzerine yazdığınız metnin rengine özen gösterin, hiç beceremiyorsanız beyaz üstüne siyah yazın bitsin gitsin.
8) Çok küçük font kullanmayın! Sakın! Kod içeriğini vesaireyi gösterecekseniz zoom özelliği olan bir yazılım kullanın ki en arkada oturanlar da metni okuyabilsin.
9) Sunum süresi: 15-20 dk en ideal süredir. Derin olmayan bir konuda 20 slayt bu sürede prova yaptıysanız mis gibi sunulabilir. Ama detaylı bir konu anlatıyorsak ve oturumu düzenleyenler bize süre verdilerse ne olacak? 45 dakikayı aşmayın. Aslında sadece maksimum 20 dk ilgilerini size odaklayabilirler. Elbette bazı istisnalar var ve bazı taktikler ile 1-2 saat sıkılmadan dinlemelerini sağlayabilirsiniz:
  • Esprili bir anlatım, slayttakinden bağımsız bir konuyu gündeme getirmek
  • Konu içeriğinin iyi anlaşılmasını sağlayacak günlük yaşamdan seçilmiş basit benzetme ve örnekler.
  • Multimedya, fotoğraf, illüstrasyon içeren slaytlar (aynen film sunulan otobüs yolculuklarının insana kısa gelmesi gibi). Aman ha; sesli videolardan kaçının.
  • Anlattığınız şeyin pratik uygulamalarını göstermek. Mesela, AJAX anlatıyorsanız ve laf uzadıysa bahsettiğiniz örneğin gerçek bir uygulamasını göstermek için sunumdan çıkıp tarayıcınıza başvurun.
  • Hata yapın. Örneğin bir kod sunuyorsanız, bırakın ilk seferde çalışmasın. İzleyenler bu sayede size tekrar odaklanırlar ve hatanızı sizinle birlikte aramaya kalkarlar.
  • İki yönlü "full duplex" iletişim. Anlattığınız konu ne kadar ilgi çekici ve uyku kaçırıcı da olsa seyircilerinizin de sunumda ses çıkartmalarına müsaade edin, onları özendirin. İstedikleri yerde soru sorabilsinler (ama vakit alacak soru soranlara müdahale edin, cevabı sonra vereceğinizi söyleyin).
  • İzlemeye gelenlerin gözlerine bakmayı ihmal etmeyin. Onlara sorular yöneltin.
10) Tam hakim olmadığınız bir konuda sunum vermekten kaçının. Cevabını veremeyeceğiniz soruları kalkıp sunumunuza eklemeyin. Ve yavaş tempo ile masal anlatır gibi konuşmayın, canlı ve hızlı konuşun.
  • Sunumun en başında sunumun bir kopyasını internete koyacağınızı belirtin. Internete koyamayacağınız bir içerik ise bunu da belirtin.
  • Çalışmanızla ilgili materyali, tablo ve grafikleri el altında bulundurun. Birisi sorar, lazım olur, sunuma koymanız gerektiğini hatırlarsınız veya laf bir şekilde oraya gelir.
  • İlk slaytlardan birine "içindekiler" başlığı ile sunumda izleyeceğiniz rotayı ve ana başlıkları sunun.
  • Sunumunuzu kayıt edin. Böylelikle nerelerde hata yaptığınızı ve konuşmanızın nerelerini düzeltebileceğinizi görebilirsiniz; bir mp3 çalar yeterli.
  • Sunumdan önce masaüstünüzü ve flash diskinizi temizleyin; Splash screen'deki Lisanslı kullanıcı hanesinde "Ali Baba" yazmadığına emin olun. Böyle yazıyorsa bari PDF yapın, onu sunun.
  • İlk defa bir kitleye sunum yaptığı her halinden belli olan bir "acemiyi" gördüğünüzde ona destek çıkın, işini kolaylaştırın. Sunumdan sonra yaptığı hatalar varsa özel olarak kendisine fısıldayın.
  • İşin erbabının güzel sunumlarını internetten çekin ve dersler alın. Profesyonel firmaların (mesela Nokia, Novell gibi) veya işin erbabının sunum slaytlarını yine internetten çekip kullandıkları fontlara, imajlara, slaytlarının yapısına dikkat edin.

Kaynak: https://www.turkedebiyati.org/sunum_nedir.html

Незнакомых слов тут вообще нет, и всё по-человечески понятно написано. Вам должно было доставить удовольствие такое читать... Ну чего вы тут можете гипотетически не помнить?  Tarayıcı... это браузер. Вряд ли вы такое еще не встречали. Есть такие, кто не знает, что такое браузер? Ну, Хром, или Мозилла, или Интернет Эксплорер, или Опера... или Сафари. То приложение, через которое вы в интернет выходите, в общем. Браузер - это прочёсыватель, поэтому по-турецки слово от прочёсывать/причёсывать сделано (от taramak). А расческа - tarak, да?
И всё, других кандидатов на вопрос: "Это чё такое" - я не вижу.

Всё. Развлекайтесь пока что.
Всех обнимаю.