218. Büyük göçler 1/2.
Даже не спрашиваю, как пошло, - знаю, что жесть. Это реально, как кроссворд разгадывать. Очень интересно. У меня комментариев - milyonlarca, но... я очень занята, и вообще, мне через 48 часов лететь домой. Поэтому меня пару дней не будет, а потом я сяду и напишу разбор, как мы "любим". Я даю вам то, что услышала, пока что. Это c 8.25 до самого конца.
Всё еще ни одной жевачки не полетело в портрет. Какая-то я чересчур терпимая в этом "сезоне"... Это потому что меня икрой кормят каждый день, и конфетами, не иначе.
Yağmur. Yağdığı her yerde hayat onu bekliyor, onu özlüyor, ve onun kaprislerine göre hareket ediyor.Göklerden gelen su karada yaşayan tüm canlılara köklerinin denizlerde yattığını hatırlatıyor.
Bu deneyimin en çarpıcı şekilde yaşandığı yerse Hint Okyanusundaki ufak bir ada olan Christmas adası.
Ormanın derinliklerinde akıllı bir kabuklu deniz canlısı bulunması gereken kıyılardan çok uzakta.
Yemek tabağı büyüklüğündeki kıpkırmızı yengeçler muson yağmurlarının çağrısını duyuyor.
Şimdi doğdukları denizlere dönme zamanı.
Havadaki nemin artması ile birlikte, neme bağımlı akciğerleri ormanın ıslak köşelerinden başka yerlerde de çalışabiliyor.
Önce erkekler gidiyor.
Kırmızı tanklardan oluşan bir bölüğün başındaki generaller gibi tıkırdayarak yıllık yürüyüşlerine başlıyorlar.
Milyonlarca nesillik bir süre sonunda bu yengeçler karada yaşamaya uyum gösterdi.
Ama yavrularının okyanusta doğması gerekiyor.
Bu çok zorlu bir ay süren ve sekiz kilometreyi bulabilen bir göç
Bir yengeç için uzun bir maraton koşmak gibi.
Acımasız güneş ortaya çıkıyor.
Ve onları susuz bırakıp kurutmakla tehdit ediyor.
Üstelik adadaki sayısız yolu geçmek zorundalar.
Beslenmenin haricinde asla durmuyorlar.
Buraya kadar gelenleri çok daha korkunç bir son bekliyor.
Deli sarı karıncalar.
Bu karıncalar kargo gemilerinin adaya tesadüfen getirdiği yabancılar.
Şimdi milyarlarca karıncadan oluşan süper-koloniler göçmen yengeçleri tehdit ediyor.
Karıncalar saldırıyor.
Gözlerine ve ağızlarına asit püskürtüyorlar.
Onları kör ediyor.
Çaresiz bırakıyorlar.
Deli karıncalar bin dokuz yüz doksanlarda yengeç nüfusunu üçte bir oranında azalttı.
Sayıları seksen milyondan elli milyona düştü.
Karıncaların ötesinde ise onları baş döndürücü bir iniş bekliyor.
Sahile inen on iki metrelik bir uçurum.
Erkekler şimdi doğdukları sularla yüzleşmek zorundalar.
Vücutlarından eksilen suyu ve tuzu yenilemek için okyanusa dalıyorlar.
Denize ve erkeklere vakitlice kavuşmalarını emreden göksel güçlerin etkisiyle dişiler birkaç gün içinde gelecek.
Tıpkı yengeçler (в аркасах ошибка) gibi dünyanın 4 bir yanındaki diğer canlılar da gök cisimlerinin Ritmine göre hareket ediyor.
Güneşi, ayı ve dünyanın manyetik alanını izliyor, bu güçlerin buyruğunda hareket ediyorlar.
En narin canlıların yön bulma sistemleri bile akla hayale sığmayacak bir karmaşıklıktadır ve anlayışımızı zorlar (ставит в тупик, а не то, что я в аркасах перевела)
Tehdit altındaki Meksika ormanının küçük bir bölümünde Dünyanın en heyecan verici yön bulucularının yüzmilyonlarcası kımıldanıyor.
Сравнивайте, исправляйте, дополняйте... Скоро увидимся.