Turkish4D

Мечтаешь о Турбо-Стартере?
Готов выучить язык за 40 уроков?

СПЕЦИАЛЬНАЯ АКЦИЯ

Доступна удобная оплата по 2 урока.
Учи в своём ритме.
Заказывай уроки по мере необходимости.

Акция действует для языков:

* Кнопка покупки уроков расположена в конце 1-ого бесплатного урока

623. Öz geçmiş...miş.

Новости страшные и ужасные,- два ЦРУшных файла оказались всё еще в озвучке чужого дяденьки. В смысле, я даже не уверена, что это тот же самый "чужой дяденька", который первые 4 серии начитывал. Может, это "совсем-совсем" чужой дяденька. В отцифрованном виде у человечества пятой и шестой серии нет, похоже. Есть только вариант купить DVD у кого-то, чтобы посмотреть, "а вдруг" там они есть, но... у меня не на чем проигрывать этот DVD. Это слишком устаревшая технология.
Хотя... В шкафу стоит какая-то дорогая бандура, которая якобы превращает DVD в ... не знаю, во что. На жесткий диск компьютера, наверное, записывает. Я ее 10 лет назад купила и ни разу не пользовалась. Даже не знаю, как она работает. Доставать и разбираться лень.
Проще заказать кому-нибудь похищение ТТ, привязать его к стулу и ... "осторожно поинтересоваться" у него, озвучивал он последние две серии, или нет...
Ну а какие еще идеи? Можно друзьям его как-то написать и попросить выяснить у него, существуют эти серии или нет. Но мне чего-то кажется, что делать им больше нечего, кроме как такие глупости десятилетней давности выяснять. Тоже отменяется. Поэтому, наверное, всё-таки возьмём голос чужого дяденьки. Но даже это пока не горит... Потому что сегодня воскресенье.

У меня злобный план мести. Когда я вам давала "краткую автобиографию" ТТ в красном блоге, ее кто-нибудь, кроме меня, вообще, прочёл?... Я очень сомневаюсь. Там было много незнакомых слов,- практически все из вас сдались еще на первом абзаце. Вот наверняка же. А между тем (.... как сказать по-турецки "а между тем"?... В первой главе Трех Мушкетеров два раза было... Oysa), там не могущее никого оставить равнодушным чтиво. Лично меня, например, чужой стыд охватывает уже на втором предложении и не отпускает до самого конца. То есть, такое о себе можно думать,.. но не писать "вслух". Я иногда в глубине души надеюсь, что он это даже не читал. Это ж его помощница ему когда-то написала. Ну, может, доверился, понадеялся, мало ли... Но... Я трезво мыслящий человек, и понимаю, что такое невозможно. Сто процентно он это читал, перечитывал, и навеняка даже зачитывался в упоении. Что само по себе ужасно.
И... На новом сайте он сократил сей трактат, но в других местах в соцсетях - не стал ничего трогать. Я думаю, человек просто сам нарывается на то, чтобы мы это, всё же, детально разобрали и забрали себе всю неизвестную науке (нам) лексику, которая там есть. Поэтому....
(налейте себе чего-нибудь).

Shakespeare insanları şöyle uyarmıştı: “Ruhu müzikle yoğrulmamış olan adamdan korkun.”
Mitologyaya göre Musa’lar, dokuz Esin Perisi, Zeus’un Titan tanrıça Mnesomyne ile birleşmesinden doğmuştur. Arasıra tanrısal ezgiler fısıldarlar seçkin gençlerin kulağına. Terpsikore, şarkının ve dansın o renkli o şuh yaratıcısı, Tarkan’a bir yakınlık duymuş olmalı.
Ruhu müzikle yoğrulan delikanlı yanlız bir esin perisinin kanat seslerini duymakla kalmadı. Ailesi, özellikle ablaları da üstüne kol kanat gerdiler.
Tarkan, 17 Ekim 1972’de Almanya’da, Alzey’de doğdu. Türkiye’den göçen bir ailenin beşinci çocuğu.
Tarkan ilk eğitime Almanya’da başlamıştır. Bu eğitim 14 yaşına kadar sürdü. Aile 1986’da anayurda dönme kararını verince çocukların eğitimlerini anadillerinde sürdürmeleri önlerinde yeni ufuklar açtı.
Önce Karamürsel’e yerleşildi. Karamürsel Musiki Cemiyeti’nde eğitim görmek Tarkan’ın kendini müziğe adama yolunda attığı ilk önemli adımdır. Ya bir sonraki adım? Aile yeniden yer değiştiriyordu.
“Ver elini İstanbul!” Eşsiz İstanbul, dünyanın en büyük, en canlı, en namlı beldelerinden biri. “İstanbul’un taşı toprağı altın” derlerdi. Bir efsaneydi bu. Gelgelelim, gerçekten yetenekli, gerçekten yürekli, gerçekten donanımlı gençlere bazı altın fırsatlar sunabilirdi bu kent.
Tarkan, lise eğitimini sürdürürken bir yandan da Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde Klasik Türk müziğinin saygın ustalarından feyz aldı.
Yeteneği gelişiyor, bilgisi artıyor, içinden bir ses:” Güven kendine, hodri meydan!” diyordu.
Bu dönemde tanıştığı müzik yapımcısı Mehmet Söğütoğlu, Tarkan’da sıradışı bir sanatçının parıltısını gördü. “Güveniyorum sana, hodri meydan!” dedi.
İstanbul Plak ile 1992’de bir anlaşma imzalandı. “Yine Sensiz” adlı albümü müzik dünyasında geniş yankılar uyandırdı. Albümün çıkış şarkısı “Kıl Oldum Abi” kısa sürede ulusal radyoların ve gece kulüplerinin vazgeçilmez gözdesi oldu. “Çok Ararsın Beni” ve “Vazgeçemem” de çok aranan, vazgeçilemeyen şarkılar arasındaydı.
Tarkan, çocuksu sevimliliği, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, içten davranışlarıyla yanlız gençlerin değil, gençliklerini anımsattığı her yaştan müzikseverin hayranlığını kazandı.
O yemyeşil gözler, Karadeniz yamaçlarında sürgün veren fidanları anımsatmaz mı? Karadeniz leventleri horon teperken Tarkan gibi coşmaz mı?
Türkiye’nin dört bucağını aşıp sınırların ötesine uzanacak bir sevginin, bir coşkunun ilk habercisiydi bu ilk albüm. Satışlar 700.000’i aştı.
TUTABİLENE AŞKOLSUN!
Bir sonraki albüm 1994 yılında çıktı, “Aacayipsin”. Albüme adını veren şarkıda Tarkan ünlü sanatçı Sezen Aksu ile birlikte çalıştı. Bu albümün yaklaşık 2,5 milyonluk bir satışı oldu ve yeni bir hit şarkının yolunu açtı.
Kısa bir süre sonra Atlantic Records’un kurucusu ve dünyaca ünlü müzik yapımcısı Ahmet Ertegün ile tanıştı. Ahmet Ertegün, yakın dostlarına şunları söylemiştir: “Türkiye değerli müzik sanatçıları yetiştiren bir ülke ama dünya çapında bir yıldız olarak üne kavuşabilecek bir ikinci Tarkan göremiyorum.” Ahmet Ertegün’ün Tarkan’ın sanat ve meslek yaşamında herzaman çok önemli bir yeri olmuştur.
1997 yılında satışa sunulan albümü “Ölürüm Sana” nın çıkış şarkısı olan “Şımarık” ın kazandığı benzersiz başarı sonucu, Tarkan 1998’de, dünyaca ünlü müzik şirketi Universal’in Fransa’daki temsilcisi ile lisans anlaşması imzaladı. Albüm “Tarkan” adıyla yeniden derlenerek PolyGram etiketiyle uluslararası çapta satışa sunuldu. Dünya müzik sektöründe patlama yaratarak “Billboard Charts Hot 100” listesinin üst sıralarına yerleşen “Şımarık” başta İngilizce olmak üzere, Rusça, Yunanca gibi pek çok farklı dilde seslendirildi ve özellikle İngiltere’de çok başarılı oldu. Şarkının albenili video klibinin yarattığı etki ile, Tarkan, biletleri satışa çıktığı anda tükenen konserlerden oluşan bir Türkiye turnesi yaparak başarısını zirveye taşıdı. Türkiye turnesinin ardından Güney Amerika’da gittigi birkaç başkentten sonra Avrupa’nın 17 şehrini de dolaştı. Büyüleyici sesi, dinamik dansı ve görkemli sahne şovları ile tüm dünyayı çarpıcı biçimde etkileyen Tarkan’ı gittiği her yerde, kollarını ve kalplerini açmış onu dinlemeye hazır kalabalıklar bekliyordu. “Ölürüm Sana” nın Türkiye’de 2 milyonu aşan satış adedinin yanı sıra “Tarkan” albümünün tüm dünyada 1.5 milyon adetlik satışı Tarkan’a, Meksika’da platin plak; Fransa, Hollanda, Almanya, Belçika, Lüksemburg, İsveç ve Kolombiya’da ise altın plak ödülleri kazandırdı.
Bu başarıları sonucunda Tarkan, Monaco’da düzenlenen “1999 Dünya Müzik Ödülleri” nde “En iyi yabancı sanatçı” ödülüne layık görüldü.
BİR MÜZİK İKONU
Dördüncü album “Karma” 2001 yılının Ağustos ayında piyasaya çıktı. Bu albüm, medyanın yakın merceği altında mücadeleli bir dönem geçiren Tarkan’ın o süreçte yaptığı derin kişisel gözlemi yansıtan dokunaklı bir çalışmaydı. Hayranları, bu yeni albüm ile karşılarında kendi özüne ve manevi değerlere daha odaklı bir Tarkan buldular. Albümün çıkış şarkısı olan “Kuzu Kuzu,” 2001 Mayıs’ında piyasaya çıktı ve üç ay boyunca listelerde 1 numara olmayı sürdürdü. İki milyonu aşan bir satış rakamına ulaşan “Karma”nın başarısı tüm Avrupa’dan, Orta Doğu’ya ve Rusya’ya kadar uzandı ve Rus müzik piyasasında beklenmeyen bir satış patlaması yaptı.
Bu büyük başarıların ardından, 2002 yılında Tarkan’a Türk Milli Futbol Takımı’nın resmi şarkısını bestelemesi ve söylemesi teklifi geldi ve Tarkan “Bir Oluruz Yolunda” isimli şarkıyı yarattı.
Bunun yanı sıra, müziğiyle ülkesinin tanıtımına etkin olarak katkıda bulunduğu ve Türkiye’yi etkili bir şekilde temsil ettiği için T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ödüllendirilen Tarkan’ın “Hüp” adlı şarkısı o yılın Türkiye tanıtım filminde kullanıldı.
Beşinci albüm “Dudu” 2003 yazında satışa sunulmasi ile 1,5 milyon adedin üzerinde satarak benzersiz bir beğeni topladı. Albüme adını veren yeni hit “Dudu” nun Rusya’da “Yılın Şarkısı” seçilmesi Tarkan’ın Türkiye ve yurtdışındaki başarılarını perçinledi.
SINIR TANIMAYAN METAMORFOZ
“Come Closer” ın titiz ve uzun bir hazırlık sürecinden sonra 2006’da çıkışı Tarkan için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Kendine özgü tarzını herbirinde belirgin şekilde yansıttığı 15 şarkıdan oluşan bu İngilizce albüm ile Tarkan müziğini yeni bir dinleyici kitlesine duyurdu. Sayısı giderek artan hayranlarının tıka basa doldurduğu salonlarda konserler veren sanatçının hayalleri artık gerçekleşmişti.
2007 yılının sonunda çıktığı zaman, sevenlerinin karşılarında yeni bir Tarkan bulduğu “Metamorfoz” albümü, dijital alandaki talebin artması yüzünden dünya müzik endüstrisi genelinde yaşanan fiziki satışlardaki keskin düşüşe karşın, 500bin adede yakın bir satış rakamı yakalamayı başardı. Yaptığı “ilk” lerle herzaman öncü olan Tarkan, bu sefer de 1,5 milyon’a yakın internet satışı ile Türkiye dijital müzik platformunda en çok indirilen sanatçı oldu. Tümü Tarkan tarafından yazılmış şarkı sözlerinde müzik diline akıllıca uyarlanmış Türkçe deyimlerin şiirsel kullanımı ile övgü toplayan albümün, 2008 yazında Tarkan’ın Tiesto gibi dünyaca ünlü DJ’lerle birlikte hazirladigi remixlerden olusan versiyonu satışa sunuldu.
SOSYAL SORUMLULUK
Müzik çalışmalarından artan zamanının büyük bölümünü, kendisi için hayati önem taşıyan amaçlara adayan Tarkan, Doğa Derneği’nin çevre sorunlarına yönelik projelerinde sözcülük görevi üstlenerek özellikle doğayı koruma konusunda aktif olarak çalışmayı sürdürmektedir. 2008’de ünlü sanatçı Orhan Gencebay’ın da Tarkan’a sesi ve sazı ile eşlik ettiği “Uyan” şarkısının yarattığı etki, Türkiye’deki diğer sanatçıları da bu amaca katılmaya teşvik etmiştir. Tarkan, aktivist olarak yer almaya devam ettiği sosyal sorumluluk çalışmaları çerçevesinde PETA (Uluslararası Hayvan Koruma Derneği) ile işbirliği yapmış ve derneğin sokak hayvanlarının korunmasına yönelik kampanyasının tanıtım yüzü olmuştur.
DAHA DAHA…
Tüm Avrupa’ yı, Rusya’yı ve Türki Cumhuriyetleri’ni kapsayan, Orta Doğu’dan, Güney Amerika’ya ve hatta Avusturalya’ya kadar uzanan başarılarıyla, Tarkan, tartışmasız, Türkiye’nin yurtdışındaki en önemli temsilcilerinden biridir.
Albümleri bugüne kadar 15 milyon adedin üzerinde satan ve “Dünya Müzik Ödülü” almış olan sanatçının 1992’den bugüne kadar piyasaya çıkan her hit şarkısı liste başı olmuştur. “Şımarık”, “Şıkıdım”, “Hüp”, “Kuzu Kuzu” ve “Dudu” gibi şarkıları ile çağdaş Türk pop müziğinin standardlarını belirleyen Tarkan’ın imajı, dünyanın önde gelen markalarının da ilgisini çekmis ve sanatçıyla uzun süreli işbirliktelikleri yapmışlardır. Hem kişiliği hem de müziği Türk kültürünün zengin dokusuyla işlenmiş olan Tarkan’ın yarattığı etkinin kalıcılığı yadsınamaz. Müzik tutkusu ile beslenen ve daima bir adım önde duran Tarkan, bir sonra geleni hisseder. Bir sonra söylenecek onun şarkısıdır. Bir sonra beklenen de Tarkan’ın ta kendisi.

Таааак. Жирным незнакомые слова выделила, и подчеркнула такие, которые вы знаете, но ни разу в таком контексте не видели.

Могу я попросить вас прочитать всё это и понять грамматику каждого предложения? Не оставить "мутных" мест, то есть. И подлежащие-сказуемые везде чётко обозначить.
Поднимите мышки, кому лень? Только честно...
Тэтэ, глянь сюда, прикольный ты инопланетянин. Людям твою биографию - лень даже прочитать. Неудивительно,- там же ничего про секс не написано))))). А тебе было откровенно лень эту биографию писать. И поэтому ты перепоручил эту нудную работу Севге (я так поняла). А почему ты не выкинул этот текст и не уволил ее, после того как она тебе это принесла? Почему не сказал 'olmadı'?

Обсудим правила написания резюме.
Главное правило - нельзя себя хвалить. Но при этом надо сделать так, чтобы твой условный работадатель подумал "Офигеть!"
Как такого добиться?
а) Текста должно быть мало. Большой текст всем (ВСЕМ!!!) скучно читать, и поэтому в голове у читателя понятие "скучно читать" тут же преображается в мысль "скучный текст", а оттуда в "скучный человек". А нам надо, как бы, "мяса не додать". Резюме должно быть заманухой. Такой, чтобы работадателю захотелось узнать ЕЩЁ.
б) Вместо букв, надо стремиться набить резюме цифрами. Цифры у людей в голове всегда производят положительный эффект. Но цифры эти - должны быть скромными. То есть, никаких yüzmilyonlarcası. Кто вдруг пишет "автор 723 научных статей", может быть уверен, что читатель тут же сделает вывод "строчил просто так, не вдумываясь". Лучше написать "автор многочисленных научных статей на тему... чего-то там". Не пишите "владелец и член совета директоров 45 предприятий",- пишите "владелец и член совета директоров нескольких предприятий". Я к тому, что МНОГО - это не значит "лучше". То есть, вставляйте цифры, если это скромные цифры: "2 высших образования, 3 иностранных языка, максимальное количество сотрудников в подчинении - 70". Как только называете фирму, в которой работали, -приписывайте сразу "Оборот - столько-то миллионов" (тут честно можно, потому что достижения фирмы - не ваши личные).
в) Фильтруйте, кому попадет ваше резюме, и для чего. Нещадно выкидывайте всё, что этому человеку не нужно о вас знать. Пусть будет прям видно, что вы много выкинули, пусть он поймет, что ему выдают только самое необходимое, а большего - ему знать не положено. Если у вас какие-то слишком обширные достижения,- убирайте их. Нагло врите.
Вот я, помнится, начала убирать абзацы из своего резюме в 24 года (уже). То есть, к тому возрасту список всех моих достижений перевалил за 2 листа, и это было явно неприлично уже. Поэтому я врала. Про языки никогда не пишу цифру 9, а нагло вру, что 4. А иногда вообще про языки ничего не упоминаю. Нужен им будет какой-то язык - спросят... Из образования и курсов всяких оставляю 5%. Чисто чтобы казалось, что что-то я, всё же, делала,- но так, без маньячества. Это я пишу для тех, у кого, как у нас с ТТ, проблема - с перебором в достижениях, вы поняли.
г) Еще один важный момент - "делать вид, будто мы ничего не хотим". Винни Пух был великим философом, я его оценила еще в глубоком детстве. То есть, из резюме должно сквозить, что карьера вас не интересует. Тут аж целых два плюса. Первый - вас не будут бояться. Ибо нет такого начальника, кто бы совсем уж без опаски взял человека с блестящим резюме. Они в голове всегда прикидывают, за какое время вы дослужитесь до его места и отправите его на пенсию. И время это в его голове - не должно быть меньше десяти лет. Второй плюс - вам не станут предлагать карьерный рост тогда. А сосредоточатся сразу на деньгах. Вы же денег хотите, правда? А ведь все работодатели пытаются заменить "деньги сейчас" на какой-то глупый "карьерный рост". Если из резюме понятно, что карьерный рост вас вообще не интересует, то единственный способ вас "купить" - это... вас "купить" деньгами.
Мои две самые высокооплачиваемые должности я получила так: на одно собеседование пошла вообще без резюме, типа "там слишком много, вам это видеть не нужно", а во второй раз - тоже без резюме (меня там, правда, уже знали). Сказала "Дайте мне хорошую зарплату, и я готова делать генеральному директору маникюр и массаж, а еще разносить кофе сотрудникам. Мне даже должность никакая не нужна. Работать и нести ответственность - вообще не интересует". И взяли, бегом-бегом прям.

Вы же понимаете, что высшая цель - не работать? А "просто так" получать доход. Понимаете, или нет? Ну, может, не совсем "просто так", а, скажем так, за то, что ты есть. За то, что ты у них есть на всякий случай, если вдруг конец света или вселенская катастрофа... ТАКОЕ резюме у вас должно быть... Это, наверное, сложно понять. Сменим тему поэтому.

Мне кажется, карьера ТТ начала угасать, как только он выставил такое "резюме". Вот прям сглазил себя, я считаю. Это когда было? В 2010 году. Вот приблизительно в это время всё и кончилось. Тэтэшечка, мы сейчас это разберём, и ты давай, стирай это, пожалуйста. В смысле, что этот длинный текст вообще никак не отражает твоих настоящих достижений и делает тебя мелкой рыбёшкой.

Тааааак... По-хорошему вам надо бы дать время, да?
Я вам его дам. Пока я вам следующий урок пишу,- делайте.
НО...
Чтобы номер 623 не оказался потраченным на пустые разговоры, возьмите песню. Там один куплет и один припев,- и дальше всё повторяется.

Поют Mor ve Ötesi (en iyi grup, если верить Золотой Бабочке). Клип фанатский, на советский мультик 1983 года. Очень удачное сочетание, по-моему. Сами судите.


Полазьте-поищите, что такое Nakba.

Всё пока. Работайте..